Sağlıklı bir yaşam sürebilmemiz için vücut ısımızın belli bir derece kalması şarttır. İnsan vücudunun sabah saatlerinde vücut sıcaklığı daha düşükken, gün ortası ve sonlarına doğru yükselmektedir. Bu derece genellikle 36 ila 37 derece arasında değişir. Yaz ayları gibi vücut sıcaklığımızın yüksek olduğu zamanlarda beynimiz ter bezlerini harekete geçirir ve terlemeye başlarız. Böylece vücudumuzun her yerine yayılan 2 milyondan fazla gözenek aracılığıyla sıvı salgılarız. Bunun sebebi yükselen vücut sıcaklığını düşürmektir. Bu gözenekler yoğunlukla el, ayak, yüz koltuk altı ve genital bölgede bulunur. El, ayak ve yüzde bulunan gözenekler kokusuz ter salgılar. Genital bölge ve koltuk altında bulunan gözenekler ise kokulu ter salgılanması gerçekleştirir. Salgıladığımız terler ısı yoluyla buharlaşarak cildimizin daha serin kalmasını sağlar. Beynin bu tepkimeyi yapmasının sebebi aşırı ısınmadan vücudu korumaktır. Ancak vücudumuzun terlemesine yol açan başka faktörlerde vardır. Vitamin ve mineral eksiklikleri, stres, enfeksiyon hastalıkları, diyabet, spor ve hareketli aktiviteler gibi...
Terledikten Sonra Neden Kötü Kokarız?
Terlemeyle birlikte vücudumuzdan sodyum, potasyum, klor ve su atımı gerçekleştiririz, bu da vücudumuzda bulunan bakterileri besler. Bu bakterilerin beslenmesi de dolayısıyla kökü koku oluşumuna sebebiyet verir.
Faydalı İpuçları
Terlerken vücudumuzdan mineral kaybederiz. Bu sayede vücudumuzun mineral dengesi sağlanmış olur. Ancak yoğun terlemelerden sonra tüketilecek asitsiz ve şekersiz içeçekler hem kaybettiğimiz mineral oranını hem de sıvıyı vücudumuza geri kazandıracaktır.
Fazla kafein tüketimi aşırı terlemeye sebep olabilir. Kafein tüketimini kontrol altına almanız daha fazla terlemenize engel olabilir.
Yaz aylarında pamuklu giysileri giymek cildinizi daha serin tutarak vücut ısınızın yükselmesini engelleyebilirsiniz. böylece daha az terlersiniz.
Rexona'nın özel formülleriyle geliştirdiği deodorantlarıyla ter kokusunu gün boyu engeller ve kıyafetlerinizde oluşabilecek ter lekelerini önlersiniz.